Deprem Dede Kahramanmaraş’ı bilgilendirdi

Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı ve Afete Hazırlık ve Deprem Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, “Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde bir deprem olursa bu hiçbirimiz için sürpriz olmamalı” dedi.

23 Aralık 2011, AHDER- Işıkara, Kahramanmaraş Kent Konseyi tarafından düzenlenen “Kahramanmaraş’ın Depremselliği” konulu konferansa katıldı. Işıkara, deprem öncesinde alınması gereken tedbirleri, deprem anında yapılması gerekenleri ve deprem sonrasında izlenmesi gereken yolları anlattı.

Sinevizyon eşliğinde vatandaşları bilgilendiren Işıkara, bir afetzedenin enkaz altından kurtarılmasını yansıtan sunu sırasında, “İşte bu çalışmalar ‘benim insanımı enkaz altından nasıl kurtarırım’ çalışmaları. Halbuki yapmamız gereken, yani hepimizin yapmak zorunda olduğu konu ‘benim insanım enkaz altında nasıl kalmasın’ çalışmalarıdır. İşte bizim senelerce ihmal ettiğimiz ve de hala ihmal etmeye devamettiğimiz konu bu” diye konuştu.

Türkiye’deki deprem rakamları hakkında da bilgiler veren Işıkara, 1900 ile 2010 yılları arasında 4’ün üzerinde 9 bin 200 adet deprem olduğunu belirtti. Yalnızca 2010 yılı içerisinde Türkiye ve yakın çevresinde 11 bin 352 depremin olduğunu, 2011 yılında bu rakamın 11 bin 600’e ulaştığına dikkat çeken Işıkara şöyle konuştu:

“Bunları deprem büyüklüğüne göre sınıflandırırsak Türkiye’de 1900 ile 2010 yılı arasında 4 ve 4,9 arasında ortalama 5 günde bir deprem oluyor. Van depreminin artçı sarsıntılarını bir kenara koyarsak yarın Türkiye’nin her hangi bir yerinde 4 ile 4,9 arasında bir deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz. 5 ile 5,9 arasında 3 haftada veya ayda bir kere deprem olabiliyor. Yine Van’ı bir kenara bırakırsak şu anda ülkemizde 5 ile 5,9 arasında bir deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz. 6 ile 6,9 arasında 8ayda veya yılda bir kere deprem oluyor. 19 Mayıs 2011 Simav Depremi bunun üzerine bu bir sene içerisinde Türkiye’nin herhangi bir yerinde buna Maraş’ta dahil 6 ile 6,9 arasında bir deprem olursa bu yine benim için sürpriz olmaz. Yine 7 ile 7,9 arasındaki depremleri dile getirmiştim. Yalnızca Türkiye sınırları içerisine baktığımızda 8 veya 9 yılda bir bu büyüklükte deprem oluyor. O zaman söylediğim ifade ettiğim şuydu. 12 Kasım 1999’dan bu yana 7 nin üzerinde bir deprem yok, ‘bu çok doğal bir şey değil. Bu Türkiye’nin deprem gerçeğini yansıtmıyor’ demiştim ve 23 Ekim 2011 Van depremi oldu. Şimdi bunun üzerine yalnızca Türkiye’nin sınırları içerisinde 7’nin üzerindeki bir depremi ele alır ve üzerine 7-8 yıl koyarsanız bu süreç içerisinde 7’nin üzerinde bir deprem olursa bu hiç kimse için sürpriz olmamalı”.

Depremin ardından oluşabilecek diğer etkenlere de değinen Işıkara, sunumunda Japonya’daki tsunami örneğini dile getirdi. Tsunaminin açık denizlerde ve okyanuslarda olacağını dile getiren Işıkara, “Marmara’da tsunami olmaz, olsa bile lodos dalgası kadar olur. Şimdi gördünüz mü tsunami setini. Bu seti yapmışlar ama yüksekliğini yanlış hesap etmişler 6 metre. 10 metre yapmış olsalardı tsunami zarar vermeyecekti. Demek ki belli önlemleri almakla tsunami dahil korunmak mümkün” şeklinde konuştu.

Türkiye’de bina yaş ortalamalarının ise 22 yıl olduğunu işaret eden Işıkara, vatandaşları eski evlerinden çıkmaları konusunda uyardı. Binaların yüksekliğinden çok, geometri ile yapılmasının önemli olduğunu kaydeden Işıkara, bu konuda da belediyelere büyük önem düştüğünü belirtti.