İstanbul’un deprem geçmişi

Uzmanlar, depremin tarihî kent için kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurgularken tarih de İstanbul’un MÖ 2. yüzyıldan MS 19. yüzyıl sonuna kadar 16 büyük sarsıntı yaşadığını gösteriyor. 1894’teki depremden sonra başlayan suskunluk dönemi  1963 yılında yaşanan 6.3’ lük depremle bozulan İstanbul, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ile büyük bir yıkım yaşadı.

Tarihi boyunca birçok irili ufaklı, az ya da çok etkili deprem yaşayan İstanbul’u etkilediği bilinen en eski deprem M.Ö. 32 yılında yaşandı. 

24 Ağustos 358’de İzmit’i yerle bir eden depremle yeniden sarsılan şehirde deprem sonrasında tsunami yaşandı. Kentte, 402, 412, 417, 423, 437 ve 442 yıllarında meydana gelen depremler çeşitli hasarlara yol açtı. 

İstanbul’da 8 Aralık 447’de surlarında yıkılmasına yol açan deprem büyük yıkıntıya neden oldu. Sonraki yıllarda da sallanmaya devam eden şehir 450, 477, 487, 525, 533 yıllarında meydana gelen depremlerle birçok bina hasar gördü. 

Birçok evi, surları, heykelleri yıkan 16 Ağustos 542’deki şiddetli deprem, binlerce insanın ölmesine neden oldu. İstanbul’da 7 Mayıs 558’de gerçekleşen deprem çok büyük hasara yol açtı, Ayasofya’nın kubbesi çöktü, yüzlerce ev yıkıldı. 

İstanbul, 583 ve 611 yılındaki depremlerden sonra uzun süre depremlerden uzak yaşadı. Yaklaşık 130 yıl sonra 26 Ekim 740’ta İstanbul büyük bir depremle sarsıldı, daha sonra 780, 790, 796, 860, 866, 869, 948, 989 ve 1010 depremleri meydana geldi. İstanbul 13 Ağustos 1032 ve 16 Mart 1033’te arka arkaya iki depremle tahrip oldu, bunları 1042 ve 1064 depremleri izledi. 

Kentte 1 Mart 1202’de meydana gelen depremden sonra İstanbul Latin işgali altındayken 11 Mart 1231 salı günü meydana gelen şiddetli depremde şehir ve surlar zarar gördü. 

Fazla şiddetli olmayan 1289 depreminden 7 yıl sonra 1 Haziran 1296 Cuma gecesi İstanbul’da büyük bir deprem oluştu. Evler, saraylar, kiliseler, surlar yakıldı, su baskınları meydana geldi, artçı sarsıntılar 2 ay kadar etti. 

İstanbul, Ocak 1303’te art arda 2 deprem yaşadı. 1402 yılında meydana gelen depremin ardından 1419’da meydana gelen depremde tsunami meydana geldi. Bizans döneminde İstanbul’da son deprem 1437’de oldu. 

10 Eylül 1509 günü gece saat 04.00’te meydana gelen deprem, İstanbul için çok yıkıcı oldu. “Kıyamet-i Sugra” yani “Küçük Kıyamet” olarak tarihe geçti. 1509 İstanbul Depremi, “1000 yılından sonraki dönemde Doğu Akdeniz’de meydana gelen en büyük deprem” olarak nitelendirildi. Bolu’dan Edirne’ye kadar kendini hissettiren depremde şehir halkının yaklaşık yüzde 10’u deprem sonucu ya öldü ya da yaralandı. 1070 ev yıkıldı, surlar zarar gördü, burçlardan 49’u yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 

10 Mayıs 1556’da yaşanan depremden sonra İstanbul’da 90 yıl deprem meydana gelmedi. 

28 Haziran 1648’de sabaha yakın bir saatte İzmit ve İstanbullular depremle uyandı. Ancak bu depremin merkez üssü uzakta olduğu için İstanbul’da fazla bir  hasara yol açmadı. Daha sonra, 1653, 1654 ve 1659 depremleri meydana geldi. 

İstanbul’da 1663 Kasımında meydana gelen deprem aynı anda patlayan fırtına ile kente büyük zarar verdi. 

Kent 23 yıl aradan sonra Ege Adaları, Karadeniz’in Anadolu sahilleri, Edirne civarı ve bu arada İstanbul’da da hissedilen büyük bir depremle sarsıldı. Ancak bu felaket yüzünden bölgede oluşan zarar konusunda yeterli bilgi bulunmuyor. İstanbul’da 1688, 1689, 1690’da da çok şiddetli olmayan depremler meydana geldi. 

18.yüzyıl depremlerle geçti

1708, 1711, 1712, 1715’te meydana gelen depremler fazla hasara yol açmadı, ancak 1719 sabahı meydana gelen deprem oldukça şiddetliydi. Tahribat sahası Düzce’den başlayan deprem, İzmit, Sapanca, Orhangazi, Karamürsel ve Yalova’yı da etkiledi. İstanbul’da camiler, saraylar ve surlarda yıkıntılar meydana geldi. 

İstanbul’da 1723-1749 yılları arasında meydana gelen depremler önemli can ve mal kaybına yol açmadı. 2 Eylül 1754 gecesi meydana gelen depremden sonra dönemin padişahı I. Mahmut şehri terk etti. 

İkinci büyük deprem 1766’da meydana geldi

Osmanlı hâkimiyeti altındaki İstanbul’da 1509’dan sonra ikinci büyük deprem, 22 Mayıs 1766’da yaşandı. Artçı olan sarsıntılar 8 ay devam etti. Depremde yaklaşık 4 bin kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Vezirhan, Hırkacılar, Şekerciler, Baltacılar, Çuhacılar ve Kalpakçılar hanlarında bazı bölümler yıkıldı. Kapalıçarşı, Esir Pazarı ve Örücüler Çarşısı da hasar gördü. Yerebatan Sarnıcı’nın desteklerinden biri çöktü ve şehir sular altında kaldı. Yollar ve köprüler hasar gördü, bazı yollar kapandı. 

Halk uzun süre çadırlarda kaldı. Artçı depremlerin 8 ay sürmesi ve 5 Ağustosta da şiddetli bir depremin daha yaşanması insanların evlerine uzun süre girmesini engelledi.
Şehirdeki gıda depolarının ve hanların yıkılması veya harap olması sonucu yiyecek sıkıntısı doğdu, içme suyu şebekesinin zarar görmesi halkın temiz su bulmasını zorlaştırdı. 

 1984 depremi

İstanbul’u tarih boyunca etkileyen büyük depremlerden biri de 10 Temmuz 1894’te yaşandı. Deprem yaklaşık 18 saniye sürdü ve birbirini takip eden 3 dalga halinde etkisini hissettirdi. 

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, özellikleri itibariyle İstanbulluları çok korkutan ve günlerce sokaklarda kalmalarına neden olan 1894 depremine benzetildi. Depremin birinci derecede etkilediği alanlar Marmara Depremi’nin etkilediği alanlarla benzerlik gösterdi. 1894 depreminden Adapazarı, İzmit, Gebze, Kartal, Adalar, Üsküdar, İstanbul, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Çatalca, Marmara Denizi’nin bir kısmı, Bozburun, Yalova, Karamürsel ve Sapanca etkilendi. 

Bu deprem sonrasında 2. Abdülhamid biri Yıldız Sarayı bahçesine diğeri İstanbul Rasathanesi’ne konulmak üzere son sistem 2 sismograf alınmasına karar verdi.
Sarsıntının niteliğini ve etkilediği alanları araştırmak üzere Atina Rasathanesi Müdürü Ejinitis, 2. Abdülhamid tarafından İstanbul’a davet edildi. Ejinitis, Marmara Denizi’nde yaptığı araştırmanın sonuçlarını Padişah’a sundu. 

Deprem çok şiddetli olmasına rağmen Marmara Denizi’nde meydana geldiği için İstanbul’daki binalarda çok büyük bir tahribata yol açmadı. Tahminlere göre bu depremde 280 kişi öldü, 298 kişi de yaralandı. 

Osmanlı döneminde İstanbul’u etkileyen son büyük deprem 9 Ağustos 1912’de Şarköy-Mürefte’de meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki depremdi.
Edirne’nin güneyinde büyük hasara yol açan deprem, İstanbul’da bir çok evin bacasının yıkılmasına, duvarlarının çatlamasına ve telgraf direklerinin hasar görmesine neden oldu. 

İstanbul’u şiddetle sarsan 1894 ve 1999 depremleri arasında Marmara Denizi merkezli iki ayrı deprem daha şehirde etkili oldu. Bu depremlerin her ikisi de 6,4 büyüklüğünde olup, biri 4 Ocak 1935’te, diğeri ise 18 Eylül 1963 tarihinde meydana geldi. Her iki deprem de İstanbul’da şiddetli hissedildi, İstanbul bu depremleri önemli bir hasar görmeden atlatmayı başardı. 

İstanbul’u derinden etkileyen ve insanların deprem gerçeği ile yüzleşmesine yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden 36 yıl önce 18 Eylül 1963’te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki deprem de şehri hayli sarstı fakat yıkılan bina olmadı. Bu depremde sadece bir kişi sarsıntıdan başına bir tuğla düşmesi sonucu hayatını kaybetti.