Eyidoğan: “İstanbul’un yapı stoğu bir an önce güçlendirilmeli”

İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden Dr. Haluk Eyidoğan, Haiti’de depreme yol açan fayın Marmara Denizi’nde bulunan ana fayın özelliklerine çok benzediğine dikkat çekerek, “Haiti’ye bakarak İstanbul’da da neler olabileceğini tahmin edebiliriz” diye konuştu

İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Haiti’de 7 büyüklüğünde depreme yol açan fayın, Marmara Denizi’ndeki ana fayın özelliklerine çok benzediğini, bu nedenle bu depremden İstanbul’un ders çıkarması gerektiğini söyledi. Eyidoğan, Haiti’deki fayın Kuzey Anadolu Fayı ile benzerliklerini şöyle sıraladı: “Depremin derinliği hemen hemen aynı sığlıkta, doğrultu atımlı, şehre 20 km uzaklıkta, fayın üzerindeki blok 17 Ağustos 1999 depremindeki gibi 5 metre kaymış, yılda 2 cm kayıyor. Bu fay üzerinde de bizim Marmara’daki fay gibi uzun süredir büyük deprem olmamış. Bunlar önemli benzerlikler.”

Sarsıntının şiddeti 10’a kadar çıkmış

Haiti’de 2 milyon 890 bin kişinin 8 şiddeti ve üzeri, 1 milyon 300 bin kişinin 9 şiddeti ve üzeri, 332 bin kişinin de 10 ve üzeri şiddete maruz kaldığını belirten Eyidoğan, “Depremin ilk 10 saniyesinde maksimum enerji yoğunluğu meydana gelmiş. Depremin moment büyüklüğü 7 ama sismik enerji büyüklüğü 7.6 olmuş. Bu bölgede bu büyüklükte bir depremin yaklaşık 200 yıldır olmadığı söyleniyor. Buradaki fay, Kuzey Amerika levhası ile Karayipler levhasının sınırında bulunuyor” diye konuştu. Eyidoğan, fay benzerliği nedeniyle İstanbul’un bu depremden dersler çıkarması gerektiğini anlatarak, “Faylar arasındaki benzerlik nedeniyle Haiti’ye bakarak İstanbul’da da neler olabileceğini tahmin edebiliriz. Yoğun nüfusun ve yerleşim birimlerinin olduğu yerler, depremin şiddetinden kötü etkilenmiş. İstanbul da sorunlu yapılaşmanın olduğu bir kent” dedi.

Deprem İstanbul’a ne diyor?

İstanbul’da 1 milyon 300 bin binanın bulunduğunu belirten Eyidoğan, şöyle konuştu:
“Bu deprem bize şunları söylüyor: İstanbul’da hastane, okul gibi kamu yapılarının iyileştirme süreçleri hızlandırılmalı, sağlıklı senaryolar oluşturulmalı, depreme yakın yerlerde yapı stoğunun envanteri en kısa sürede bitirilmeli, tümüyle göçme özelliği olan yapılar yıkılıp yeniden yapılmalı. İstanbul’a yakışır bir planlama anlayışıyla kentsel dönüşüm sürecinin başlatılması ve uygulamaya geçilmesi artık bir zorunluluk.”