İklim değişikliği, dünya ile çarpışma rotasında olan bir asteroid gibi

İklim bilimci James Hansen’ın, iklim değişikliği hakkındaki endişeleri

james_hansen1

Videoda göreceğiniz üzere Hansen 2012’de bu konuşmayı yaptığında, atmosferdeki karbondioksitin günlük konsantrasyon oranı 350 ppm‘in üzerinde seyretse de 400 ppm’i henüz bulmamıştı.

Havaya CO2 eklemek, yatağın üzerine bir tane daha battaniye atmak gibidir

Bu, Dünya’nın uzaya ısı radyasyonunu azaltır. Böylece geçici bir enerji dengesizliği meydana gelir. Dışarı giden enerjiden daha fazlası içeri girer. Ta ki Dünya, Güneş’ten soğurduğu miktarda enerjiyi tekrar uzaya yayacak düzeyde ısınana kadar…

Yani anahtar nicelik, Dünya’nın enerji dengesizliğidir. Dışarı çıkandan daha fazla giren enerji mi var? Böyleyse daha fazla ısınma yolda demektir. Daha fazla sera gazı eklenmeden gerçekleşecektir.

İklim değişikliğini inkar edenler, Güneş’in ana neden olduğunu öne sürüyorlar.

Fakat ölçülen enerji dengesizliği, Dünya’ya ulaşan Güneş enerjisi minimumda iken gerçekleşti. Yine de gelen enerji gidenden fazlaydı. Bu Güneş’in değişimlerinin iklim üzerindeki etkisinin genel olarak fosil yakmaktan kaynaklanarak, artan sera gazları tarafından bastırıldığını gösteriyor.

Sıcaklık, CO2 ve deniz seviyesi arasında yüksek bir korelasyon var.

Şimdi Dünya’nın iklim tarihini göz önüne alalım. Dikkatli bir inceleme, sıcaklık değişikliklerinin CO2 değişikliklerini birkaç yüzyılla hafifçe öncüllediğini gösteriyor. İklim değişikliğini inkar edenler bu gerçeği, “Bakın! Sıcaklık CO2’nin değişmesine neden oluyor, tersi değil” diyerek halkın kafasını karıştırmak ve halkı yanıltmak için kullanmayı seviyorlar.

Önemli olan şu ki, insanlığın kontrolü dışında olan bir süreci başlatmış olacağız. Tüm Dünya’da New Orleans benzeri yüzlerce yıkım (afet) yaşanmaya başlayacak.

Şimdi iklim değişikliyle ilgili trajedi şu ki, biz bunu basit ve dürüst bir yaklaşımla çözebiliriz.

Kademeli olarak artan bir karbon ücretini fosil yakıt şirketlerinden alıp, bunu yüzde yüz elektronik olarak her ay yasal olarak ikamet edenlere, kişi başına prensibiyle ve hükümete hiçbir pay çıkarmaksızın dağıtabiliriz.

Dünya ile doğrudan çarpışma rotasında olan bir asteroidi düşünün. Bu şu anda karşı karşıya olduğumuz duruma denktir.

Yine de tereddüt ediyoruz asteroidin yönünü değiştirmek için harekete geçmiyoruz. Ne kadar çok beklersek o kadar zor ve pahalı olmasına rağmen.

2005’te başlamış olsaydık gezegensel enerji dengesini yeniden sağlamak ve iklimi bu yüzyıl içinde stabilize etmek için yıllık yüzde 3’lük bir emisyon azaltımına ihtiyaç duyacaktık. Eğer gelecek yıl başlarsak yılda yüzde 6 olacak. 10 yıl beklersek yüğzde 15. İnanılmaz derecede zor ve pahalı belki imkansız. Ama başlamıyoruz bile.