Japonlarla Sinop Nükleer Santrali için imza atıldı

Akkuyu’daki santral için Ruslarla anlaşılması sonrasında Sinop’taki santral için de Türkiye ile Japonya arasında işbirliği mutabakatı imzalandı. Nükleer santralin mutabakat süreci 3 ayda tamamlanacak. Japonya Ekonomi-Ticaret ve Sanayi Bakanı Akihiro Ohata, kurulacak nükleer santralın depreme dayanıklılığı konusunu Japonya’dan örneklerle ortaya koydu.

25 Aralık 2010, AHDER- Türkiye, Sinop’ta yapılacak olan nükleer santralla ilgili, önce Güney Kore ile el sıkıştı. İki ülke arasında 10 Mart’ta yapılan anlaşma, 13 Kasım’da sona erdi. İki ülke arasındaki anlaşmazlık nedenleri, enerji fiyatları ve devlet teminatları olarak gösterilirken, tam o sırada Japon Toshiba Santral Sistemleri’nin Türkiye’deki nükleer santral için devreye girdiği konuşuldu.

Sinop’ta ikinci bir nükleer santral inşası için Güney Kore ile yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ardından devreye giren Japonya ile imzalar atıldı. İlk anlaşmayı Ruslar’la Mersin Akkuyu’da nükleer santral kurulması için yapan Türkiye, ikinci santral için de Japonlarla işbirliği mutabakatı imzaladı. Nükleer santralin mutabakat süreci 3 ayda tamamlanacak.

Japon teknolojisi güvenli mi?

Japon Bakan Ohata da, bu mutabakata dayanarak iki ülke arasındaki işbirliğini aktif bir şekilde geliştireceklerini vurguladı.

Japonya’daki nükleer güç santrallerinin güvenliği konusuna değinen Ohata, Japonya’nın nükleer teknolojisini ilk olarak İngiltere’den aldığını belirtti. Ohata, bu teknolojiyi alırken Japonya’nın deprem bölgesi olmasını göz önüne aldıklarını ve bu anlamda depreme dayanıklı teknolojiler geliştirildiğini kaydetti.

Japon Bakan Ohata da, bu mutabakata dayanarak iki ülke arasındaki işbirliğini aktif bir şekilde geliştireceklerini vurguladı.

İşbirliğinin önü açıldı

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Taner Yıldız, Japonya Ekonomi-Ticaret ve Sanayi Bakanı Akihiro Ohata ile birlikte mutabakata imza attı. Yıldız, “Coğrafi olarak iki uzak ülkenin gönül ve siyasi bağla yalan olduğunu söyleyebilirim. İnşallah tarihi projeye imza atacağız” dedi. “Japonya’daki nükleer güç santralleriyle ilgili tecrübenin Türkiye’de somutlaşmasını istiyoruz” diyen Yüdız, Japonya’da kamu ve özel sektörle yapılacak işbirliğinin bu konuya ışık tutacağının altını çizdi. 
 
“İlerde somut bir nükleer santral kurulması ile ilgili anlaşmaya imza attık” dişen Yıldız, şöyle devam etti: “Japonya’nın tecrübe ve birikimin Türkiye de somutlaşmasını bekliyoruz. Tabii ki teknolojinin maksimum seviyeye ulaştığı ve en ileri seviyede santrali Türkiye’de görmek istiyoruz. 3’üncü ülkelerle de müteahhitlik işbirliğini geliştirerek farklı işler yapabiliriz. Uluslararası sermayeye açık ve cazip ülke olan Türkiye’nin yapacağı çok şey var, lojistik üs olamaya hazırız.”

Mali boyutu da konuşuldu

Yıldız, mutabakat anlaşması imzalandıktan soma snasıyla, Maliye Bakam Yardımcısı Mitsuru Sakurai, Japonya Hükümeti Kabine Sekreteri Yoshito Sengoku, Japonya Başbakanı Naoto Kan, Dışişleri Bakam Seiji Maehara ile görüştü. Yıldız, Maliye Bakan Yardımcısı ile Türkiye’de yapılması planlanan nükleer güç santralinin olası mali boyutu hakkında görüş alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakam ile görüşmesinde de nükleer santral ile ilgili anlaşmalar ve nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını görüştüğü belirtilirken, anlaşmaların da bir an önce imzalanması ve sürecin hızlandırılması konusunda Yıldız’ın görüş bildirdiği kaydedildi.

Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santrallarda, Akdeniz’de Ruslarla, Karadeniz’de de Japonlarla çalışmak istediklerini söylerken, nükleer santral meselesinin iki ülke arasındaki uluslararası ilişkilerde de önemini vurguladı. Yıldız, bu bağlamda Türkiye ve Japonya hükümeüerirıin siyasi kararlılıklarını önemsediklerini kaydetti. Yıldız, bu siyasi kararlılığın siyasetin serbest piyasaya müdahalesinin olmadığım vurgulayarak, bunun bir koordinasyon ve işbirliği olduğunu söyledi. Türkiye’nin daha önce iki önemli nükleer güç santralı için müzakereler yaptığını hatırlatan Yıldız, iki ülke arasmda yapılacak müzakerelerin, kamu, finansman gibi unsurlarının yanında işbirliği yönünün de olacağını dile getirdi.